10 Mayıs 2013 Cuma

Moto-Merak

Geçen yazdı. Evde kahvaltı yaptığımız sırada TRT BELGESEL'de "DEMİR ATLARLA" diye bir belgesel çıktı. İzmir'li birkaç kafadar atlamışlar motorlarına dağ tepe demeden geziyorlar, kamp yapıyorlar, tabiatın en doğal haliyle adeta ruhlarını arındırıyorlar. O ana kadar motosikletle ilgili en ufak bir hevesim olmamasına karşın birden, damdan düşer gibi motosiklet öğrenme isteği doğdu. O gazla ertesi gün sürücü kursuna kaydoldum. Ancak daha önce bırakın motor kullanmayı birisinin arkasında dahi oturmadım desem abartmış sayılmam. Neyse yazılı sınavdan geçtik. Pratik sınav için uzun yıllar motosiklet kullanan birini tuttum. Sınavdan bir gün önce trafiğe kapalı alanda yine kısa bir süre önce ikinci el aldığım ybr 125 motosikletle saatlerce pratik yaptım ve pratik sınavdan da geçtim.

Ehliyetimi aldım ve acemiliğimi atmak için Silivri'ye bağlı Danamandıra'daki babamın köy evine götürdüm motoru. 2012 yazının sonlarına kadar da gittikçe kullandım, kullandıkça pekiştirdim. Gerçekten zevk almaya başladım bu işten. Hatta neden daha önce yapmamışım diye hayıflanmaya başladım. Sürerken doğadaki kokuları almak farklı bir tecrübe. Özellikle doğada kullanmak tamamen keyif. Kaybolan yılları telâfi etmek için çok gezmek gerekecek şimdi. Ben de hiç "sevmem" gezmeyi.